
.gif)
PATLAYAN BİR BALON: İRAN
0 Yorum
53435
23-05-2024
Bir devletin kadim bir geçmişe sahip olması, o devletin bu kadim geçmişin tüm nimetlerinden faydalanabilmesi için büyük bir fırsattır ama sadece kadim bir geçmişe sahip olmak, o devleti güçlü bir devlet yapmaz. İşte bunun en büyük örneği İran'dır.
Reisi'nin helikopterinin düşmesiyle başlayan ve bu satırlar kaleme alınırken hala devam eden izahtan vareste açıklamalar, olaylar, yaşananlar İran'ın aslında hiç de güçlü bir devlet yapılanmasına sahip olmadığını ortaya koymaktadır. Her ne kadar bu bizim için malumun ilanı olsa da biz bu hususu dile getirdiğimizde bize karşı çıkanlar da şimdi gördükleri ile ezberleri arasındaki çelişki içerisinde bocalayıp duruyorlar.
Olaylar zincirini tek tek ortaya koymak, konuyu daha açık hale getirecektir.
Öncelikle, devlet başkanı ile birlikte bu kadar çok üst düzey devlet yetkilisinin aynı helikoptere binmesi, tüm dünyaca kabul edilen devlet geleneğine aykırıdır. Helikoptere devlet başkanı, dışişleri bakanı, bir eyalet valisi, Tebriz cuma imamı (İran için önemli bir dini ve idari bir makam) bulunmaktaydı. Bu kadar önemli üst düzey yöneticilerin aynı helikopterde bir arada olması büyük bir "acemilik"tir.
Helikopter 1994 yapımıdır ve Şah döneminde kurulan ancak şu an ambargo nedeniyle teknik ve parça desteği alınamayan bir helikopterdir. Kendini "nükleer silah" üreten bir ülke olarak lanse eden İran'ın aslında devlet başkanının bindiği helikopterin parçasını dahi üretemeyen bir devlet olduğunu gösterdi.
Helikopter düştükten sonra, Türkiye'den yardım istendi ve Türkiye ilk önce silahlı İHA (SİHA) hazırlamaya başladı. Ancak İran hava sahasında silahlı bir İHA'nın bulunmasını istemeyen İran'ın talebi üzerine silahsız İHA hazırlanarak hemen kaza bölgesine gönderildi. Anadolu Ajansı, AKINCI01 adlı İHA'nın İran semalarında kaza enkazını arama uçuşunu canlı yayınladı. 200 binden fazla kişi, AKINCI01'in arama faaliyetini canlı yayında izledi. O saate kadar bir türlü enkaza ulaşamayan hatta enkaza ulaşmaya çalışan ekiplerin de kaybolduğunu bildiren İran, AKINCI01'in bildirdiği koordinatlarla enkazı tespit edebildi. Ancak 1 gün sonra İran, bir gün önceki beyanını inkar ederek, enkazı İran İHA'larının bulduğunu iddia etti.
Aynı şekilde, Türkiye'den yardım istemesi üzerine AKINCI01'in yardım amaçlı İran'a gitmesi ve enkazı tespit etmesi hemen sonrasında İran, "Türk İHA'sı, İran'ın tüm stratejik noktalarını tespit etti" şeklinde haber geçti!
İran, yaşanan kazada devlet başkanı dahil 9 kişinin öldüğünü bildirmesine rağmen düzenlenen cenazede 8 tabutun bulunması uluslararası basının gözünden kaçmadı ve İran devletinin farklı yetkilileri farklı açıklama yaptılar.
Ve daha burada yazamayacağımız, devlet sırrı niteliğinde yığınla absürt olaylar zinciri, bu kaza ile ortaya çıkmış durumdadır.
İran devletinden kaynaklı bu çelişkili beyanlar, yalanlar, iftiralar göstermektedir ki; İran çok zayıf bir ülkedir. Hem teknolojik anlamda, hem devlet geleneği anlamından hem de psikolojik anlamda İran, yetersiz bir ülke olduğunu tekrar ortaya koymuştur. Bugüne kadar "arkasında Çin ve Rusya var" diyerek İran'ı şişiren ve uluslararası ilişkilerden, uluslararası hukuktan, tarihten anlamayanların tüm teorilerinin çöktüğü açıktır. İran, sadece kendi halkına zulmeden, kadının saçıyla uğraşmaktan gece görüşlü bir İHA bile üretmeye vakit bulamamış bir devlettir. ABD ambargosu hakkında, Çin ve Rusya ile ilişkileri nedeniyle pek etkilenmediğini yıllardır dile getiren İran'ın, aslında bu beyanının hiç de doğru olmadığı bu kaza ile ortaya çıkmıştır.
İran, kendi eksikliğini kabul edip adım atmak yerine, yardım talep ettiği Türkiye'ye iftira atmayı tercih edecek kadar eziklik psikolojisi içerisinde olan bir devlettir. Humeyni ile birlikte tüm kadim geçmişini "Reddi Miras" eden molla rejiminin İran'ı getirdiği nokta işte tam da bu noktadır. Şah Rıza Pehlevi döneminde, dünyanın önde gelen ve saygın devletleri arasında yer alan İran'ı mollaların bu hale getirmesinden İran halkı da rahatsızdır ve fakat baskı ve sindirme yöntemi ile katliam yapan İran yönetiminin bu aşamadan sonra rejimi değiştirme şansı da bulunmamaktadır. Çünkü rejim değiştiği an, şu an yaşayan bir çok rejim taraftarı yönetici ve ŞİA'nın lideri konumundaki "İmam" makamındaki zat hakkında idam kararı verilmesi gerekeceği açıktır. Sırf bu nedenle de şiddet, şiddeti doğurmakta, sadece kendi koltuğunu ve rejimi koruma iç güdüsüyle hareket eden yöneticilerin İran'ın gelişmesi gibi bir derdi de bulunmamaktadır.
Bir kısım mecralarca şişirilen, hatta Türkiye'ye dahi bazı kesimlerce örnek gösterilen İran hakkında bugüne kadar söylenen ne kadar "iyi" olan şey var ise hepsi şüpheli duruma geldi. Kısacası, İran balonu patladı!
.gif)
YORUM GÖNDER