Erken Seçim Tartışmaları, Tarihçesi ve Sonuçları
Erken seçim; Anayasal Sistemde belirtilen normal seçim tarihinden önce yapılan seçimlere verilen addır. Ara seçimin erken seçimden farkı, ara seçimin milletvekili sayısında azalmanın belli bir yoğunluğa ulaşması durumunda zorunlu olması olup, erken seçim tamamen bir "karara" bağlıdır.
Gerek ülkemizde gerekse de dünyada erken seçimler belli başlı şartlar başgösterdiğinde ortaya çıkan "ayrıksı" bir konudur. Büyük bir kriz söz konusu olduğunda (3 Kasım 2002 seçimleri, yaşanan ekonomik krizin bir sonucuydu) ortaya çıkabileceği gibi, önemli siyasi gelişmelerin olduğu dönemlerde de (7 Eylül 1987’de siyasi yasakların kaldırılmasıyla ilgili referandumda “Hayır”ı savunan Başbakan Turgut Özal, sandıktan “Evet” çıkınca erken seçim kararı aldı.) erken seçim söz konusu olabilmektedir.
2015 seçimleri hariç, ülke tarihimizde tüm erken seçimlerde birinci parti, oy kaybederek erken seçimden çıkmıştır. Dolayısıyla hemen hemen her erken seçim, önceki seçimde en çok oyu alan partinin, oylarının azalmasına neden olmuştur.
Bu genellemeden hareketle, her dönemde muhalefet partileri, eleştirilerini ileri sürerken, sonunda mutlaka "erken seçim" teklifini ileri sürerler. Bu, muhalefet partilerinin en çok dile getirdikleri söylemlerdendir ve muhalefet partisinin hep kullandığı bir kozdur.
Ancak yine istatistiklere bakıldığında, 1946 yılı çok partili hayata geçilme tarihinden itibaren yapılan tüm seçimlerden sadece 7'si erken seçimdir. Bu nedenle, erken seçim taleplerinin kabul görme oranı da gayet düşük bir orandadır.
Bu nedenle, şimdilerde "erken seçim" tartışmaları, muhalefetin "muhalefet olma" özelliğinden kaynaklanmaktadır ve şu an için siyasi hayatın doğası gereği, erken seçim olmasını sağlayacak bir neden bulunmamaktadır. Muhalefet gündemi; "siyaset bilimi"nin gerçekleri karşısında, hiçbir neden yok iken veya yeterli neden yok iken "erken seçim" suni tartışmasıyla oyalayacağına, siyasi tarihten hareketle erken seçimi zorunlu kılan nedenlerin varlığını ortaya koyan deliller ve buna bağlı söylemler üretmelidir.
Önemli olan nokta ise şudur: Devamlı suretle "erken seçim" söylemlerinde bulunmak, gerçekten "erken seçim" gerektirecek dönemdeki erken seçim talebinin etkisini ve kabul edilebilirliğini de olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle "altı boş" olan bir "erken seçim" talebi, siyaset bilimi açısından, pek de mantıklı bir muhalefet olmayacaktır.
YORUM GÖNDER